Mukhtasar Jamiul Ulum kitabı hadisleri tartışır ve içeriği arasında niyetleri tartışır
NİYETİN ANLAMI
yanlış niyet yanlış adres İki şart, yani ihlâs ve ittiba' olmadıkça ibâdet kabul olmaz. Samimiyet, kalbin uygulamasıyla, yani niyetle ilgiliyken, ittiba', ibadette Peygamber sallallaahu 'alaihi sellem'in rehberliğine uygun olsun ya da olmasın, kişinin zahir uygulamasıyla ilgilidir. Yani ihlaslı niyet kalbî ibadetin, ittiba'ur resul ise manevi ibadetin ölçüsüdür.
Pek çok insan, gerçeği öğrendikten sonra, hangilerinin sünnet, hangilerinin bid'at olduğunu bilirler, onlar sadakada Peygamber sallallaahu 'alaihi sellem'in eşleşmesi için dzahir uygulamalarını geliştirmeye heveslidirler. Bunun iyi bir uygulama olduğu inkar edilemez. Ama ne yazık ki kalple ilgili sorunlara, yani niyete çoğu zaman daha az dikkat ediyoruz. Bu yüzden bu sayıda bu temayı gündeme getiriyoruz.
Niyetin Tanımı
Dilde bir niyet (niyet), el kaşdu (niyet) ve al iraadah (arzu) veya başka bir deyişle, kaşdul quluub ve iraadatuhu (niyet ve kalbin arzusu) anlamına gelir. Nimetin kelime olarak tarifi Şeyh Abdurrahman bin Neşir'in Sa'di olarak açıkladığı gibi iken, "Niyet, Allah'a yakınlaşmak, O'nun rızasını ve mükâfatını ummak için salih amellerde bulunan niyettir" demiştir. (Bahjah Quluubil Abraar wa Qurratu 'Uyuunil Akhyaar Syarah Jawaami'ul Akhbar s. 5)
Shaykh Shalih bin Abdul Aziz Alu Shaykh, alimler açısından iki tür niyetin olduğunu açıklamıştır:
İbadet ile ilgili niyetler. Fıkıh uzmanlarının çeşitli kanunlarda "Birinci şart: niyet" derken kastettikleri tabir budur. Demek istedikleri, bir ibâdeti diğerinden ayıran ibâdet niyetidir. Mesela namazı oruçtan ayırmak, farz namazı sünnet namazdan ayırmak gibi.
İbadetin kime yönelik olduğu ile ilgili niyetler. Bu anlayışla niyet genellikle samimi olarak adlandırılır. (Syarah Al Arba'in An Nawawiyyah fil Ahadith Ash Shahihah an Nabawiyyah –Majmu'atul Ulama'- s.31-32)
Güncellenme tarihi
5 Eki 2024