35 yıl önce Cudi dağlarından bir grup eşkıya, jandarma tarafından yakalandı. Mahkeme bu eşkıyaları ağır bir şekilde cezalandırdı. Bu 35 yıl içinde ya hastalıktan, ya da hesaplaşmalardan ötürü eşkıyaların hepsi cezaevlerinde can verdi. Biri dışında ... O biri, eşkıya Baran'dır. Baran'ın 35 yıl sonra hapisden çıkınca ilk işi köyüne dönmek olur. Ama doğduğu topraklar şimdi baraj suları altındadır. Geçmişin izlerini sürmeye başlayan eşkıya, yıllardır bilmediği bir gerçeği; 35 yıl önce hapse düşmesine en yakın arkadaşının ihanetinin neden olduğunu öğrenir. Bu en yakın arkadaş eşkıyanın çocukluk aşkını; Keje'yi satın alarak İstanbul'a kaçmıştır. Eşkıya ne İstanbul'u ne de arkadaşının adresini bilmesine rağmen, yüreğinin rehberliğine güvenir ve yola çıkar... Trende, Beyoğlu'nun arka sokaklarında büyümüş; pavyon, kumarhane, uyuşturucu muhabbetinin içinde yaşayan genç bir adamla, Cumali'yle tanışır. Eşkıya, sevdiği kadını kaçıran ve kendisini arkadan vuran arkadaşının; Cumali'yse bir kenar mahalle delikanlısının tehlikeli heveslerinin peşindedir. Bu iki insan, büyükşehir fırtınası içinde savrulmamak için birbirlerine sığınırlar. Ve şiddetin, ihanetin, tutkunun, sınırsız aşkların, nefretin kol kola girdiği bu dünyada ayakta kalmaya çalışırlar.