Recep İvedik’in, kendisi gibi kıllı ve son derece sevimli, 78 yaşında playstation oynayacak kadar çocuksu bir ninesi vardır. Recep, bir sabah aynı mahallede yalnız yaşayan Ninesini Ziyarete gider. Ninesi Recep’i çok sevmekte fakat durumunu da üzülmektedir. Bu yüzden Recep’ten, hafif tehditvari bir şekilde, yıllardır pencere kenarında oturup sürekli bira içerek geçirdiği aylak hayatı terketmesini, artık bir iş bulup çalışmasını, bir yuva kurmasını ve saygınlık kazanmasını istediğini söyler. Aksi halde tek mal varlığı olan sandığı Recep’e vermeyecek ve hakkını helal etmeyecektir. Bunun üzerine Recep, hayattaki tek varlığı çok sevdiği ninesini kıramaz ve ilk olarak iş aramaya başlar.