Ön-Sokratikler ve Sokrates

İdea Yayınevi
Rafbók
156
Síður

Um þessa rafbók

Homo sapiens ilkin bilmeyi bilmeyen, ama bilmesi gereken varlıktır. Özdeksel Doğadan daha çoğudur, Düşüncedir, Tindir. Kendinde Bilme, henüz bilmeyen bilme yalnızca Hayrettir. Düşüncenin bu gizilliği onun açınma, edimselleşme, gelişme zorunluğu altında durması demektir. Bu yeti özgür bırakıldığı zaman — örneğin bütün bir Antik çağda ilkin yalnızca İyonya'da olduğu gibi —, hiçbir dışsal kaygı ile sınırlanmaksızın kendini özgür devimine bırakabildiği zaman yalnızca bilmeyecek, ama bilmeyi de bilmek isteyecek, Kavram kendi doğasını da kavrayacaktır. O zaman Düşünce kendini Felsefe olarak bilinen o ussal etkinliğe yükseltecektir. Bu nedenle denebilir ki, Felsefenin biricik tarihsel öngereği düşünceye koşulsuz Özgürlük olanağını verecek olan ortamdır.

İlk düşünürler Gerçeği hiçbirşey karşısında ikincil ya da koşullu görmediler, eksiksiz bir düşünsel yüreklilik ile dünyalarını kendi Uslarında anlamaya çalıştılar — Doğanın ve Realitenin gözlemini kendi Kavramları ile belirleyerek. Doğuş, özellikle Felsefeninki ise, Ereğine doğru olgunlaşmak için zorunlu mantıksal adımların atılmasını gerektirir. Kestirmeler olanaksızdır ve Usun kavramsal açınımı tüm kıpılarından geçmelidir. Kendiliğindendir, verili bir gizilliğin kendini açındırmasıdır — ve Felsefe durumunda bu gelişim ilkin henüz Kavramın imgeler ile örtülü devimidir: Su, Hava, Ateş, Toprak —, ama gene de böyle fiziksel/özdeksel şeyler olarak değil, düşünsel ilkeler olarak. Düşünce henüz kendini nesne aldığının, nesnesinde kendi kendisi ile karşılaştığının bilinci değildir, ve bu nedenle kendi dışında iken kendi içinde olduğunun bilinci değildir. Yaptığı şey yalnızca bir Doğa Bilimidir — İyonya Evrenbilimi.

Genç Felsefe daha sonra şu ya da bu tasarımın öne çıkması ile, ve her zaman bu tekil öğede taşkınlığa varan bir vurgu ile gelişimini sergiledi, herşeyi tek bir özsel Arkheye indirgerken, gene de duyusal olan bu Arkheyi Kavramın kendisine doğru arılaştırdı. Ve Anaxagoras evrenin özü olarak Nousu ileri sürdüğü zaman, Felsefe Gerçeği düşüncede arama etkinliği olarak kendinin bilincini kavradı.  

Gerçeği, Anlamı Doğada aradılar. Arna burada Us kendini tüketemez — doğal bilgelikten tinsel bilgeliğe yükselmenin zorunluğu. Sokrates iyi ve Doğru olarak Gerçekliği insanın Duyuncunda aradı. Atina duyuncunu, onun yetersizliği üzerine kurulu yerleşik alışkanlık etiğini ve inancı sorguladı. Ayrım öldürücü idi.

Felsefenin doğuşu ona eşlik eden inanılmaz düşlem gücüne, gün ışığına çıkışın ilk güçsüzlüğüne karşın görkemlidir, çünkü salt kendi içinden doğuş olmanın coşkusu, salt kendi öz-açınımını belirlemenin güzelliği olarak varoluş öğesini bulduğu yer Özgürlüğün tözüdür, İdeadır.

—   Aziz Yardımlı

Gefa þessari rafbók einkunn.

Segðu okkur hvað þér finnst.

Upplýsingar um lestur

Snjallsímar og spjaldtölvur
Settu upp forritið Google Play Books fyrir Android og iPad/iPhone. Það samstillist sjálfkrafa við reikninginn þinn og gerir þér kleift að lesa með eða án nettengingar hvar sem þú ert.
Fartölvur og tölvur
Hægt er að hlusta á hljóðbækur sem keyptar eru í Google Play í vafranum í tölvunni.
Lesbretti og önnur tæki
Til að lesa af lesbrettum eins og Kobo-lesbrettum þarftu að hlaða niður skrá og flytja hana yfir í tækið þitt. Fylgdu nákvæmum leiðbeiningum hjálparmiðstöðvar til að flytja skrár yfir í studd lesbretti.