Sadece bir ailenin ve bir kişinin yaşamıyla sınırlı kalmayan roman, Soğuk Savaş, Rosenberg’lerin idamı, Kennedy ve Martin Luther King suikastları, Vietnam Savaşı, My Lai katliamı, 1968 üniversite olayları gibi konuları da ayrıntılarıyla işleyerek 20. yüzyılın ikinci yarısına panoramik bir bakış sunuyor ve bu deneyimleri bitmek istemeyen, akıcı, keyifli cümlelerle aktarıyor.
Auster kitabını yorumlarken, “Kendi yaşamımdan bazı şeyleri aktardım, ama hangi yazar bunu yapmaz ki?” diyor ve, “Ben tanıdığım, bildiğim dünyayı, kendi yaşadığım ve sürprizlerle dolu deneyimleri yansıtmaya çalışıyorum, ömrüm boyunca bu kitabı yazmak için bekledim,” diye tamamlıyor sözünü.
PAUL AUSTER, 1947 yılında ABD’nin New Jersey eyaletinde, New-ark’ ta doğdu. Daha 12 yaşındayken, önemli bir çevirmen olan eniştesinin kitaplarını okuyarak edebiyata büyük bir ilgi duymaya başladı. Columbia Üniversitesi’nde Fransız, İngiliz ve İtalyan edebiyatı okuduktan sonra dört yıl kadar Fransa’da yaşadı, Fransız yazarlardan çeviriler yaptı. Yirminci yüzyıl Fransız şiiri üstüne önemli bir antoloji hazırladı. İlk kez 1987’de New York Üçlemesi adlı yapıtıyla büyük ilgi gördü. Daha sonra Ay Sarayı, Kehanet Gecesi, Köşeye Kıstırmak, Son Şeyler Ülkesinde, Leviathan, Şans Müziği, Timbuktu, Yanılsamalar Kitabı, Yükseklik Korkusu, Brooklyn Çılgınlıkları, Yazı Odasında Yolculuklar, Karanlıktaki Adam ve Sunset Park adlı romanları, Yalnızlığın Keşfi adlı anı-romanı, Kırmızı Defter adlı öykü kitabı birbirini izledi. Auster, eşi yazar Siri Hustvedt ve iki çocuğuyla birlikte New York, Brooklyn’de oturuyor.
SEÇKİN SELVİ, Üsküdar Amerikan Koleji’ni bitirdi. Öğrenimini Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nde sürdürdü. Tiyatro 70 ve Edebiyat 81 dergilerini çıkardı. Günaydın ve Sabah