AÅk yolcusu, zahmeti rahmet bilip sÃķzÞn evvelini sÃķyleyerek dua ile baÅladÄą seferine: âRabbim! KolaylaÅtÄąr, gÞçleÅtirme. Rabbim! HayÄąrla sonuçlandÄąr!â Yol boyunca inancÄąn, iyiliÄin, gÞzelliÄin, huzurun, uyanÄąÅ ve diriliÅin kapÄąlarÄąndan haber verdi uÄradÄąÄÄą gÃķnÞllere. Kendine ÃķzgÞ sesiyle sÃķyledikleri, sÃķylemek istedikleri asÄąrlardÄąr kulaklarda Ã§Äąnlarken kendisi bir sis bulutu içerisinde dolanÄąp durdu. GÃķnÞl dÞnyamÄązÄąn bahÃ§ÄąvanlarÄąndan olan Yunus Emreâyi, seferini ve sÃķylediklerini okuyanlar, duyanlar, dÞÅÞneler; sÃķzÞn ÃķzÞ, aÅk derslerine devam edenler, onun âÄ°Åitin ey yÃĒrenler, aÅk bir gÞneÅe benzer / AÅkÄą olmayan gÃķnÞller, misÃĒl-i taÅa benzerâ mÄąsralarÄąnÄąn esintisiyle gÃķnÞl Þlkesinde baharÄą yaÅamaktan geri kalmadÄą. AÅk Yolcusuânda Yunus Emreânin hayatÄą, gÃķnÞl dÞnyasÄą, istikameti, seferi, aÅk dersleri, vuslatÄą, insana-insanlÄąÄa dair mesajlarÄą roman ve hikÃĒye tadÄąnda Åiirsel bir dille anlatÄąlmaktadÄąr.
āļāļīāļĒāļēāļĒāđāļĨāļ°āļ§āļĢāļĢāļāļāļĢāļĢāļĄ