Okulda öğrenilen şeyler vardır, bir de sahada, bizzat yaparak, yaşayarak öğrenilenler...
Yazarlık, ikinciler arasındadır. Yazı hayatı ile ilgili en yalın gerçek şudur: Ancak yaza yaza yazar olunur ve ancak yaza yaza yazarlıkta gelişme kaydedilir.
Dergilerin okula benzetilmesinin birden fazla sebebi olmakla birlikte, bir sebebi budur. Dergiler yazar keşfeder ve yazar yetiştirir. Çünkü, okulu olmayan, bir okulda öğrenilmeyen, yaza yaza yol alınan yazarlık için açık birer ‘saha’ işlevi görür dergiler.
Açıkdeniz de, söyleyecek sözü olan bir ekiple yola çıkarken, söyleyecek sözü olan başka nicelerini keşfetmeyi de kendisi için bir hedef olarak belirledi. Bir yanda yazarlık ve yayıncılıkta tecrübesi yarım asra kadar ulaşan ustalar, öte yanda taze genç yetenekler... Bir muhteva bütünlüğü içinde ikisini buluşturma gibi bir derdimiz var. Yazmasına vesile olduğumuz isimlerin adım adım gelişimini izlemek bizi mutlu ediyor.
Bu bakımdan, bu sayıda daha bir mutluyuz. Çünkü ilk sayımızdan itibaren yazılarıyla aramızda olan bir yazarımız bu sayımızda kapak yazımızın yükünü üstlenmiş bulunuyor.
Darısı diğer yazarlarımıza diyoruz...
İki de yeni isim var bu sayıda yazılarıyla dergimize katkıda bulunan.
Darısı nicelerine diyoruz...
Yol açıktı, yola çıktık.
Kapımız da açık; bekliyoruz...