Beden Diliyle Alfa Sen Ol

Uzemku LTD. ŞTİ.
4.3
39 ulasan
e-Buku
120
Halaman

Perihal e-buku ini

Hayat aslında düşünüldüğünden kolaydır. Sadece detayları görmediğimiz den o ufak detayların birikimi bizlere sorun olarak dönmektedir. Daha sonra bu sorunların toplamı algımıza Hayat zor imajı vermiştir. Oysaki ufak detaylar bizlere aslında çok şey gösterir. Şimdi bu yazıyı okurken etrafını bir dinle daha önce duymadığın sesleri duymaya başlayacaksın, kendi iç sesini duyacaksın, bedenine değen elbiselerinin tenine dokunuşunu hissedeceksin, oturduğun veya uzandığın yerin sertliğini hissedeceksin, etrafındaki insanların anlamsız koşuşturmalarını ve söylemlerini fark edeceksin.. Ve daha çok şey…


Penilaian dan ulasan

4.3
39 ulasan

Perihal pengarang

Sadece bir hikâyede yaşayan hikâye kahramanı, hayatı oyun bahçesi olarak görmüş ve yaşamış.

Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde doğmuş, çocuklukta başlayan Pamuk ırgatlığı ile Çukurova’nın yakıcı sıcağı altında karararak yaşama başlamış. Belki de hayatın oyun olduğunu ırgatlığımda anladım.

Okul, birçok öğrenci gibi nefret etiğim yerdi. Tabi çocuk aklı ya işte.. İlkokulda iken pek başarılı olduğumu söylenemez, ikinci sınıfta ise sınıfta kaldım, ilginç ki sınıfta kalmış olmama rağmen ikinci sınıfın tekrarında okula başladığım ilk gün birinci sınıflar ile eğitim görmeye başladım. İlk dönem böyle bitti ve sonra ikinci dönem ise üçüncü sınıflarla devam ettim. Yani bende anlamadım o ilk 3 sene hangi sınıfta olduğumu. Kaçıncı sınıfta olduğumu soranlara birden üçe kadar sayıyordum ve zaten tek bildiğimde buydu. Okumayı yazmayı dayakla 4 sınıfta ancak okuyabildim ama 4 sınıfın ikinci dönemi sınıfın en hızlı okuyanlarında biri olma saçmalığını yaşamışım. Ha bu da değil sadece, komedi de o ya okuma yazma bilmeden kopya da çekebiliyordum üstelik güzel puanda alıyordum. Tuhaflıkla silsilesi mi? Belki.. Ama aslında değil. Görsel hafızam çok gelişmiş, gördüğüm şeylerin resmini çektiğim de bir süre bakmasam dahi o görselleri hatırlayıp çizebiliyordum. İşte o ki, sınav kağıdındaki soruların harf benzerliği ile kitapta soruyu bulup altında yazılanlara sadece biraz bakmam o soruyu çözmeme yeterdi. Ya da önüm arkam yanım sağım solum çalışkan ise bakmam yeterdi. Okuma yazma bilmediğim içinde öğretmenler pek umursamazdı. Okumayı bilmeden kopyayı öğrenmek, güzel deneyimdi. Yanlış anlaşılmasın gerçekten okuma yazma bilmiyordum ama çok güçlü görsel hafızaya sahiptim. Tabi ki okul buna önem vermez ki..

Zamanla Ortaokul bitti ve ortaokul bittiğin de lise sınavlarına girdiğimiz de hayatım boyunca optik cevap kâğıdı ne bilmeyip, soru çözememiş biri olarak lise sınavlarına giriş yaptım ki, öğretmen lisesi yedeklerine girmeyi başarmıştım. Optik kâğıda cevaplarımı nasıl kodlayacağımı gösteren gözetmen öğretmene buradan selamlar. Ama benim kaderim zamanında Türkiye’nin en iyi 24. lisesi olan Antakya Lisesine gitmek oldu. Herkes kaydolamıyordu ve Türkiye de sayılı liselerden idi.. Şimdi esamisi yok tabi.. Matematik dışında tüm sayısal derslerim iyiydi ama ben sözelci oluverdim bence de hayatımın en doğru adımı idi..

Yıllar geçti üniversite sınavına girdik o da nedir? Onca soru arasında sadece ama sadece 6 yanlışım 2 boşum vardı. Üstelik sözelci olmama rağmen, kimya, fizik, biyoloji ve geometri soruları da çözmüştüm. Olay o ya bir sözelci o zaman tüm soruları ful yaparsa 300 puan alır okul puan ile bu 400’e kadar en yükseği olurdu. Ben ise 366 puan aldım okul puan maalesef düşük geldi.. Hal de o ya lise sınavında yedeklerinden kaçtığım öğretmenlik geliverdi. Eğitim fakültesi/ Kastamonu üniversitesini kazanmıştım. Mutluluk mu zerresi yoktu. Çünkü hedefim Sinema bölümü idi evet sinema bölümü için galiba biraz fazla çalıştım ve maalesef ki baya daha yüksek puan aldım. Hayatımın oyunu çevrilmiş arkamdan da rehber öğretmenim güzelce öğretmenlikleri tercih ettikten sonra sinema yazmış.. ve ben tercih sonuçları sonunda artık öğretmenliği kazandığımı duymanın acısını ile kıvrandım…

Neyse ki başladık ve üniversite biti, daha sonra aynı yıl öğretmenliğe başladım hem de tembellikte okuma yazma bilemediğim ilkokulum ilk görev yerimdi.. Bana anlatılan dünya küresi ile ben öğrencilere ders anlattım, bana vurulan demir cetvel ile ben öğrencilerime vurmadım o cetveli kırıp attım.. Öğrenciken bunu yapmak istemiştim de…

Ama tabi durmadım bir yıl bana yetmişti, okul kapandığında, öğretmenlikten ayrılıp önce kendi öğrenci koçluğu merkezimi açtım ve de çok iyi etmiştim. Çünkü iyi işler başarmıştık, hatta İstanbul’dan uzmanlar getirtip merkezimde çalıştırdım. Hatay’ın en büyük ve de en köklü merkezini kurmuştum. 100’den fazla öğrencimiz vardı ve gerçekten o yıl 98 öğrencim istediği yeri ve daha üstü yerler kazandı. Hukuk fakültesinden, Tıpa, Diş Hekimliğinden, Mühendisliklere… Daha nicesi..

Başarının bir adım atmak ile ilgili olduğunu anladım. Mustafa Kemal Üniversitesinin Açık Öğretimini kurma görevini aldık. Bu zamanının en büyük hamlesi idi. Çünkü Türkiye de daha eşi benzeri yoktu. Ama sonra istenilen istendiği gibi gitmedi ve protokoller imzalanamadı. Sonuç yepyeni heyecanlara yeleken açmak oldu.. Şimdi ise Üçüncü kitabım ile karşınızdayım ve daha nicesi…

Hayat değer verdiğin kadar değil, oynadığın kadarı yanında kalıyormuş. 


Berikan rating untuk e-Buku ini

Beritahu kami pendapat anda.

Maklumat pembacaan

Telefon pintar dan tablet
Pasang apl Google Play Books untuk Android dan iPad/iPhone. Apl ini menyegerak secara automatik dengan akaun anda dan membenarkan anda membaca di dalam atau luar talian, walau di mana jua anda berada.
Komputer riba dan komputer
Anda boleh mendengar buku audio yang dibeli di Google Play menggunakan penyemak imbas web komputer anda.
eReader dan peranti lain
Untuk membaca pada peranti e-dakwat seperti Kobo eReaders, anda perlu memuat turun fail dan memindahkan fail itu ke peranti anda. Sila ikut arahan Pusat Bantuan yang terperinci untuk memindahkan fail ke e-Pembaca yang disokong.