“Hiç düşünmez misiniz? Akıl etmez misiniz?”
Allah’ın bu emrine uydum mu bilemiyorum. Fakat yarım asır sonra aynı soruları tekrar sordum kendime. Ama bunu yaptığımda hayalim elimden tutup, beni ‘rüya gibi’ bir âleme götürdü. Bu eğlenceli âlemin taşı ve toprağı bile canlıydı sanki… En sonunda kalemim de onlara ayak uydurup beni tebessüm ettiren ‘tuhaf yazılar’ yazmaya zorladı.
Bir gün süren bu yolculuğum sırasında, bazen taşlara saldırıp onlardan dayak yedim. Bazen de ağaçlarla sohbet ettim. Parmak boyundaki bir kuşla tartışırken, hiç bilmediğim şeyleri ondan öğrendim.
İsterseniz onları size de anlatıp, ‘BİR GÜNDE DEVRİÂLEM’e hep birlikte çıkalım.