Yusuf bu yolculuk sebebiyle korkmuyor da değildi açıkçası. Bütün eğitimini yaşadığı şehir olan Bursa’da almış ve bu şehirden, vatani görevini yapmak dışında neredeyse hiç ayrılmamıştı. Mahallesine, şehrine, ülkesine de çok bağlıydı. Şimdi ise dini, dili, kültürü, yaşam felsefesi, hayatı yaşayış şekli bambaşka olan bir ülkeye gidiyordu. Aynı zamanda gideceği şehrin kalabalığını, karmaşasını, yaşam şartlarının zorluğunu düşündükçe içi ürperiyor, tereddütleri ve korkuları artıyordu. Acaba yanlış bir yola mı çıktım? Acaba verdiğim kararda hatalı mıydım? Acaba kararımdan dönmeli miyim? Acabalarla dolu yüzlerce soru Yusuf’un içini kemiriyor ve kafasını meşgul ediyordu.