Türkçe’de Kur’an-ı Kerim’in tercüme edilmiş haline çeviri yerine meal sözcüğü kullanılır. Bunun sebebi “meal” kelimesinin yakın çeviri anlamına sahip olmasıdır. Kur’an-ı Kerim tercümesi ya da çevirisi demek daha iddialıdır. Bu sebeple meal hazırlayanlar çeviri konusunda yetersizliklerini vurgulamakta ve Kur’an’ın gerçek çevirisini yapmanın mümkün olmadığını itiraf etmektedirler. Bunun yanında vahyin ne demek istediğini, ancak meal ile genel çerçevede ne anlatmak istediğinin verilebileceğini ifade ederler.
Elmalılı Hamdi Yazır, Türkçe meal hazırlayan ilk insanlardan biridir. Mealde kullanılan dil bugünün insanı için biraz ağır geldiğinden dolayı sadeleştirme kaçınılmaz olmuştur. Bu işi yapan birçok arkadaşımız vardı. Bu kez de biz bunu yapmaya karar verdik. Meali günümüz Türkçesi ile sizlere yeniden sunarken, ayetlerin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmak kaydıyla dipnotlar şeklinde bazı açıklamalar ekledik. Dipnot koyarken piyasada bulunan birçok meali de gözden geçirdik.
Genel anlamda kendi dilimizde Kur’an’ın bizden ne istediğini anlamak ancak dilimize çevrilen meallerle mümkün olabilmektedir. Mealler hakkında söylenen “yetersiz” ifadeleri elbette haklıdır. Bunun en güzel yolu Kur’an tefsirlerinden okumaktır. Ancak başta da değindiğimiz gibi meal okumak genel olarak Kur’an’ın anlaşılmasında bir ilk basamaktır.
Rabbim, bu maksada hizmet etmeye çalışan ve Kur’an’ın anlaşılması için gayret gösteren herkesten razı olsun.
Rabbim bizleri Kur’an’ı anlayan ve O’nu hayatına uygulayanlardan eylesin.
Rabbim bizleri Kur’an’a hizmetkâr eylesin.
Rabbim bizleri Kur’an’ın en büyük yorumcusu olan Peygamber Efen- dimizin (sav) yolundan ayırmasın.