Fesat, 1905 doğumlu yazarın, 1940 yılında cephede ölmeden önce kaleme aldığı ve dönemin gençlik hareketinin erdemleri ile zaaflarını anlattığı son yapıtıdır.
Çatışmalarla dolu bir dünyanın ortasında yönünü bulmaya ve zalimleri devirmeye niyetlenen farklı sınıfsal kökenlerden bir grup üniversiteli genç, toyluklarını aşabilmek, işçilerin arasına katılabilmek, iktidarı ele geçirebilmek için neler yapmalı?
Gençler, devrimci bir savaşım içerisinde gerçekten sınıfsal kökenlerini aşabilir mi, yoksa “gençlik macerası” herkesin kendi kökenine dönmesiyle mi sonuçlanır?
Nizan, Fesat'ta, “gruplaşmış, birtakım hakları olduğuna inanmış” gençlerin, gittikçe yozlaşan bir burjuva toplumu içinde nasıl bir devrimci role aday olduklarını, şaşırtıcı bir anlatım, vurucu bir betimleme gücü, ancak çok büyük romancılarda rastlanan bir bileşim yeteneği ile anlatıyor.