Aşkın yeni çilesi
"Karşılık bulmayan bir aşkın peşinde sürüklenen genç bir gazetecinin yaşadıklarını anlatıyor yazar kitabında. Kaçan kovalanır sıradanlığında bir sürüklenme değil yalnız anlatılan. İlişkinin her çeşidini doğruyu bulmak adına denemek ve bu yolda bir aşk bilgesine dönmek. Aşkı değil aşığı daha çok ciddiye almalıyız ana fikrinin etrafında şekilleniyor kitap ve o aşk bilgeliğine giden yolda çile çeken dervişi tanıtıyor."
İHSAN YILMAZ, Hürriyet
Aşk arayışı bu kadar acı veriyorsa Ali Sabah'a ve adına aşk diyorsa gerçek arayışı nedir? Ve neye duyulan aşktır bu yaşanan?
Sanıyorum aşka duyulan, yani âşık olmaya karşı bir tutku bu. Bu tutkuyu karşıdaki kişiyle kolay açıklayamayız. Eşyayla ilgili bir şey. Sahiplenmeyle. Sonuçtan çok sürece odaklanılan bir yaşam tarzı aşk ve âşık olma. Aşk nesnesine sahip olunmakla, erişmekle de azalan bir şey. Ali Sabah, “dünya nimetleri”nden acısıyla tatlısıyla vazgeçmeden temel fikri âşık olduğu kadını arzulamak, onu aramak olan bir eylem içinde kıvranırken aslında hayatını yaşıyor. Bu bir şeffaflıktır. Hem de çılgın aşkla kıvranan kişinin hayatının mahvolduğuna, sürdürülemediğine dair bir yanlış kanıyı çürüten bir şeffaflıktır.
(Ayşe Tatlıcı ile söyleşi, BİRGÜN)
Romanınız klasik bir aşk hikayesinin izinden de gitse çok yerinde aşk üzerine, kadın-erkek ilişkileri üzerine sorgulamalarla dolu… Belki de çok düşünmekten aşkına ulaşamayan bir karakter çizmişsiniz. Bu genel bir hastalık mı sizce?
Davranış hastalıklarının aşkı esir aldığı bir gerçek, haklısınız. Her yeni yaranın yeniden kabuk bağlaması gibi her yeni aşkta. yaşanılan hastalıklı tutumlar oldukça fazla. “Yeni Sevgili”de bu hastalıklar en uç noktada yaşanıyor roman kahramanı profilinde. Aşırı bir karşılıksız aşk durumunun paralelinde son derece kaygı verici bir kayıtsızlık… Dünya işlerinden kendini izole etmeyen Ali Sabah aynı zamanda kendini üst derecede bir âşık olarak da kurgulayabiliyor. Her şeyi yapma ve her şey olma arzusu zamanımızın gözde olgusu sanallıkta kendini buluyor bence. (Dilek Koç ile söyleşi, KEDİ KÜLTÜR)
"”Ve ben o meleğe sordum: Olmayan şeyleri neden ararız? - Olmadıklarını kabul edemeyiz."
*
Yeni sevgili, farklı üslubu, sade anlatımı ile çok güzel bir kitap. sevgilisi olmayan bir kızı arayan biri, aşkı sorgulayan, aşkı anlatmaya çalışan bir filozofa dönüşüyor. hayatı, onu mu yoksa kendini mi aramakla geçiyor, okuyunca kararı siz vereceksiniz.
(myangie 26.05.2006 kitapyurdu.com )
(d. 1967, Tarsus) yazar, yayıncı, çevirmen.
Şair-yazar, eğitimci H. Zekâi Yiğitler (1940-2004) ile eğitimci, yazar ve çevirmen Nuriye Yiğitler’in oğludur. Balıkesir Mithatpaşa İlkokulu, Edremit Lisesi Ortaokulu, Işıklar Askeri Lisesi ve Kara Harp Okulu’nu bitirdi. 1996'da oğlu Can dünyaya geldi. 1997 yılında kendi arzusuyla ordudan ayrıldı. İlk yapıtı 1989’da Varlık Dergisi'nde yayımlandı. Yazı, eleştiri ve çevirileriyle kültür-sanat basınında uzun dönem yer aldı. (1993-2012) Yazınsal etkinlik ve ürünlerini 2010'dan bu yana sadece kendi blogunda sürdürüyor: halilgokhan.blogspot.com
Roman, öykü ve şiir kitapları çevirdi. İlk kitap çevirisi Enstantaneler (Alain-Robbe Grillet) 1990’da yayımlandı. 1997'de Türkçenin ilk edebiyat web sitesi Superonli-ne/Edebiyat'ı kurdu ve yönetti. 1998'de, sanat yönetimini Bülent Erkmen ajansının yaptığı ve Beyoğlu'nda gerçekleşen LA DECADE DE LA FRANCOPHONIE Festivali'ni yarattı ve yönetti. 1997-2012 arası çeşitli basın/medya gruplarındaki, dergi ve gazetelerde editör ve yazar olarak çalıştı. 2012'de resmileşen telif hakları ajansı COPIAE Istanbul'da (1997-2012) 1000'in üzerinde yabancı kitabın yayın haklarını ve editörlüklerini birçok büyük yayın kuruluşuyla çalıştı. İlk romanı Yedinci 1999’da çıktı. 2004'te Konuşan Kadın (2012, Dolu Ağız), 2006'da Yeni Sevgili, 2009'da ise Obtüratör romanları çıktı. Abdi İpekçi, Orhon Murat Arıburnu, Altın Koza, Yaşar Nabi Nayır yarışmalarında; öykü, film hikâyesi ve şiir dallarında ödüller kazandı. 2000 yılında Türkolog Timour Muhidine ile birlikte hazırladıkları Türk Edebiyatında Paris adlı kitap, aynı yıl Fransa'da çıktı. Modern ve çağdaş Fransız şiiri antolojileri hazırladı. Çeşitli otomobil dergilerinde bir bütün olarak yazdığı denemelerini Otomobil adlı kitabında bir araya getirdi. Barbuni.com kültür sanat haber içerik sitesini kurdu ve yönetti. (2007-2009). 2000’den bu yana serbest-bağımsız bir yazar ve yayıncı olarak çalışıyor. 2002-2010 arası Le Monde diplomatique’in Türkiye editörlüğünü yaptı. Editörlük, yayın-basın danışmanlığı, yayın hakları, iletişim gibi alanlarda çalışmalarını sürdürmektedir. 2012'de Kafekültür Yayınları'nı kurdu.