Jack London'ın 1907'de yayımlanan Demir Ökçe adlı eseri, modern karşı-ütopyacı romanların ilki sayılır. Totaliter ve baskıcı sistemdeki toplumu tanımlamak için kullanılan karşı-ütopya kavramı, bu kitapta, ABD'de oligarşik bir tiranlığın yükselişinde yansıyor. George Orwell'in Bin Dokuz Yüz Seksen Dört adlı romanına da esin kaynağı olan Demir Ökçe, toplumda ve siyasette gelecekte yer alacak değişiklikleri irdeler. Jack London'ın ileride ABD'de bir çöküş yaşanacağı yolundaki öngörüsü tam anlamıyla gerçekleşmemişse de, yazarın uluslararası gerginliklerle ilgili görüşleri birkaç yıl farkla da olsa gerçek tarihle örtüşür. Demir Ökçe'de 1913'te başlayan bu çatışma, gerçekte 1914'te patlak vermiştir. Dahası, London sadece 1914'te olanları değil, İkinci Dünya Savaşı'na giden olayları da kehanette bulunurcasına öngörmüş; faşist yapılanmanın dünyayı nasıl dehşete sürükleyeceğini ve bunun karşısındaki devrimci duruşun nasıl olması gerektiğini dile getirmiştir.
Jack London, ABD'li gazeteci ve roman yazarı. “Vahşetin Çağrısı”, “Martin Eden”, “Demir Ökçe”, ”Beyaz Diş” ve “Deniz Kurdu” başta olmak üzere elliden fazla kitabın yazarı olan Jack London, Dünya ticari dergi romanının öncüsü ve yazarlıktan yüksek gelir elde edebilen Amerikalıların ilklerindendir.
1897'de London, kayınbiraderi James Shepard ile Klondayk Altın Avı’na (Klondike Gold Rush) katılmak üzere yola çıkmıştır. İlk başarılı öykülerini de burada yazacak olan London için Klondayk dönemi sağlığı açısından pek de iyi gitmemiştir. Klondayk'taki diğer birçok kişi gibi o da beslenme yetersizliğinden iskorbüt hastalığına yakalanmıştır. Bu hastalık dişetlerinin şişmesine ve ardından dört ön dişini kaybetmesine neden olmuştur. Aynı dönemde karın ve bacak kaslarındaki ağrılar da ona ıstırap veriyordu. London, Klondayk'ın tüm güçlüklerine karşın hayatta kalmayı başarmıştır. Bu çabası onun en iyi eserlerinden sayılan kısa hikayelerinden “Ateş Yakmak” adlı kitabını yazmasına esin kaynağı olmuştur.
Jack London kariyeri boyunca defalarca intihalden suçlanmıştır. Bunun sebebi sadece dikkat çekici ve başarılı bir yazar olmasından değil aynı anda çalışma yöntemi nedeniyle suçlamalarla karşılaşmıştır. Elwyn Hoffman'a yazdığı bir mektupta, "ifade etme icat etmekten daha kolaydır," demiştir. London hayatı boyunca birliği, sosyalizm ve işçi haklarını savunmuştur ve bu konular üstüne birçok yazı yazmıştır.
2 Kasım 1916'da, çiftliğinde bir uyku sundurmasında ölmüştür.