Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?
İnci Aral: “Yazmak hayatı değiştirmeyi amaçlar.”
Muammer Kırdök: “Edebiyat ürkütücü alanlara el atmamız sağlıyor.”
Erich Fromm’un, Bin Dokuz Yüz Seksen Dört için 1961’de yazdığı bir Sonsöz, Celâl Üster’in çevirisiyle
Yayıncılık Sektörünün 2010 Yılı ve Geleceği
Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, Haziran-Temmuz, 28. sayısının kapak konusunu Oğuz Atay’a ayırdı. Oğuz Atay, çağdaş Türk romanının olağan akışını bozan, romanın başka bir biçimde yazılması gerektiğini gösteren ve değeri geç anlaşılmış bir yazar. Ne ki, sonunda Tutunamayanlar romanıyla birlikte öylesine yüksekte bir yere kondu ki, gene tam anlamıyla değerlendirilememeye başladı. Roman sanatımızı dönüştürdüğü kuşkusuz; roman, Tutunamayanlar’dan sonra artık daha farklı biçimde yazılacaktı. Her zaman saklanıp kaynak olarak kullanılacak bu dosyada A. Ömer Türkeş, Murat Gülsoy, Handan İnci, Ekrem Işın, Süha Oğuzertem, küçük İskender, Hande Öğüt, İnan Çetin, Kaya Genç ve Erdinç Akkoyunlu’nun yazıları yer alıyor. Semih Poroy’un büyük emek ürünü çizimleri de bu sayıyı daha çok saklanmaya değer kılıyor.
Notos’un bu sayısının iki önemli söyleşisi var. İlki, son romanı Şarkını Söylediğin Zaman’la gündemde olan İnci Aral, ikincisi de yeni romanı Durgun Sular Sessiz Akar’la Muammer Kırdök.
Notos’un yazarlarından Murathan Mungan “Kâğıt Gemiler” ile yazılarına devam ediyor. Alişan Çapan, Latin Amerika edebiyatının önemli adlarından ve yakın zamanda ölen Ernesto Sabato’nun hayatı ve yapıtlarına değiniyor “Sabato’nun Ardından” adlı yazısında.
#NotosKitap #NotosÖyküDergisi