Modern Alman Felsefesi

· İdea Yayınevi
E-book
198
Mga Page

Tungkol sa ebook na ito

Bilimin özgür olması gerekir. Ama olmayabilir. Tarihsel, kültürel, giderek kişisel etmenler tarafından belirlenebilir. Bu düşüncenin köleliğidir, ve bir olgudur. Ama bir olgu olması onu gerçek yapmaz. Ve modern Alman felsefesi de bir olgu olmasına karşın gerçek değil, felsefenin kavramına uygun bir felsefe değildir. Rüdiger Bubner modern, ya da daha doğrusu “çağdaş” Alman felsefesinin sayısız düşünürünün emeği ile on yıllar boyunca üretilen bir yanılgılar birikimini anlatmaya çalışmakta, ve görüngüye kendisi bir görüngü olarak katılmaktadır. Sonuç bir yorumdur.

“Felsefi düşüncenin bir tarihinin olması olgusunun bizi genellikle olduğundan daha çok şaşırtması gerekir.“ Eğer bu doğru ise, o zaman felsefenin sürekli olarak tarihsel kalması gerektiği görüşü daha da şaşırtıcı olmalıdır. Ama eğer tarihsellik yalnızca görelilik ve dolayısıyla saçmalık değilse, eğer tarihsel olan o denli de ereksel ise, eğer özsel olarak ussal olan insanlığın büyümesi, estetik, moral, ve entellektüel gelişiminin kendisi bir olgu ise, o zaman bilginin ve bilimin, estetik duyarlığın, moral ve törel karakterin bir Tarihe gereksinmemesi şaşırtıcı, aslında saçma olurdu. Homo sapiens mağaraya doğmak ve mağaradan Sokrates’in gün ışığına çıkmak zorundadır çünkü bilme yetisi ile donatılı olmasına, Doğadan daha çoğu olmasına, Tin olmasına karşın başlangıçta yalnızca Doğadır, ve önünde kendini ne ise o yapması için, büyümesi için, kendini kavramına uygun gerçek insan yapması, gerçeği bilerek gerçek olması için geçmesi gereken bir Tarih vardır. 

Felsefe hiç kuşkusuz insanın kendisi ile birlikte büyümektedir, ve bu şaşırtıcı değildir. Şaşırtıcı olması gereken şey felsefe büyürken felsefecinin büyümemesi, felsefenin bir Tarihinin olduğunu ve kendisinin sıradan bilincinde olduğu gibi felsefi bilincinde de o tarihin bir özeti olduğunu anlamamasıdır. Usdışının doruğu olan şey Dünya-Tini özgür istencini kavramışken ve geleneği, despotizmi ve barbarlığı yenmek için çalışıp çabalarken felsefecinin bilgisizliğe, bilmeme hırsına, kuşkuculuğa, nihilizme ve pozitivizme teslim olması, giderek Heidegger ve Sartre ve başka pekçokları durumunda gördüğümüz gibi despotizme katılmasıdır.

— Aziz Yardımlı

I-rate ang e-book na ito

Ipalaam sa amin ang iyong opinyon.

Impormasyon sa pagbabasa

Mga smartphone at tablet
I-install ang Google Play Books app para sa Android at iPad/iPhone. Awtomatiko itong nagsi-sync sa account mo at nagbibigay-daan sa iyong magbasa online o offline nasaan ka man.
Mga laptop at computer
Maaari kang makinig sa mga audiobook na binili sa Google Play gamit ang web browser ng iyong computer.
Mga eReader at iba pang mga device
Para magbasa tungkol sa mga e-ink device gaya ng mga Kobo eReader, kakailanganin mong mag-download ng file at ilipat ito sa iyong device. Sundin ang mga detalyadong tagubilin sa Help Center para mailipat ang mga file sa mga sinusuportahang eReader.