Bazı ihtiyaçlarla dünyaya gelmişim. Bazı şeylere karşı içimde bir ilgi, merak, sevgi, arzu var edilmiş. Dedikodular yapıyorum. Çok param olsun istiyorum. Güçlü olalım istiyorum. Yiyelim, içelim, gezelim, bilelim istiyorum. İnsanları yaratan Tanrı ve onlara kendine ait özelliklerden biraz olsun vermiş. Ben bu biraz olsunu sanki sonuna kadar olabilirmiş gibi algılamışım ama yanlış bir algılama olmuş bu. Ben aslında tanrı olmak istiyormuşum, geç fark ettim. Ufak tefek bazı huzursuzlukların, bazı endişelerin yazılar olarak ortaya çıkması ile çok ciddi bazı huzursuzlukların, endişelerin yazılar olarak ortaya çıkması birbirinden çok farklı değil. Yazı yazmak ve konuşmak bir tatminsizliğin sonucudur. Bir şekilde tatmin olamayan bir insan yazı yazabilir ve konuşabilir. “Bilenler söylemez, söyleyenler bilmez” sözü tam da bunun uzantısıymış meğer.