Saklı Devletin Güncesi/Çatlı Vs... Uğur Mumcu’nun terörle savaşımını ve 1990’’ların ortalarında yaşanan Susurluk kazasıyla adı çok anılan Abdullah Çatlı ile ilgili yazılarını içeriyor. Olayların önemi nedeniyle, Mumcu’nun yazılarından böyle bir “Seçmeler Dizisi” yapma gereği duyduk. Mumcu’nun defalarca ele aldığı “kontrgerilla” olgusunun yeniden düşünülmesi dileğimizdir. Mumcu, daha 1970’lerde şöyle yazıyor: “Kontrgerilla yöntemleri arasında adam öldürmek, işkence yapmak, silahlı soygun gibi eylemler de bulunmaktadır. ... Kontrgerilla üzerine yazılan kitaplarla ilgili siyasal değerlendirmelerde, Amerika’nın bütün yoksul ülke halklarını birer rehin olarak tuttuğu, bazı ülkelerde reform girişimlerini istediği düzeyde tutmak gibi taktikleri olduğu yazılmaktadır. ... Kontrgerilla, kökü ve kaynağı Amerika’da bulunan ve NATO ülkelerinde solcu örgütlenmeleri bastırmak için kurulan bir silahlı örgüttür. Bu örgüt, çalışma alanı olarak seçtiği ülkelerde adlarının başına ‘milliyetçi’ sözcüğü eklenen sağcı saldırgan gençlik örgütleriyle işbirliği yapar. ...Kontrgerilla devletin yasal yetkililerince denetlenemeyen bir CIA kuruluşudur. ... Bir ülkede birbiri ardına cinayetler işlenir ve katiller yakalanmazsa, devlet içinde devlet olduğu yolunda şüpheler su yüzüne çıkar. Demek oluyor ki polisin de yakalamadığı, gücünün yetmediği bazı güç dengeleri bulunmaktadır. Kimdir bunlar? ...Her eylemi CIA örgütlemez, planlamaz. Fakat oluşan olaylara CIA yön verir. Bir yerde sıkılan kurşun, bir başka yerde patlayan bomba, öyle koşullar olur ki, CIA planlarına uygun düşer. ... CIA etki ve güdümündeki kontrgerilla, 12 Mart’tan bu yana MHP yanlısı elemanlarla doldurulmaktadır. ...Kontrgerilla adlı gizli örgütle ülkü ocakları arasındaki örgütsel bağ ortaya çıkarılmadıkça, olayları anlamaya pek olanak yoktur.”
Elämäkerrat ja muistelmat