Millî, dinî ve insanî ideallere bağlı bir milletin, asırlarca, nasıl bir Cihân hâkimiyeti mefkûresine erişerek yükseldiğini, "Nizâm-ı âlem dâvâsı ile başka milletlere ne derece adâlet ve nizâm getirdiğini anlatır. Türklerin, tarih boyunca, kıtalara hâkimiyeti malumdur; fakat bu kudretin manevî ve mefkûrevî âmilleri hakkında gerektiği gibi düşünülmemiştir. Bu durum Türk milletini, tarihini ve medeniyetini anlamakta, hatta İslâm ve Hıristiyan dünyalarının tekâmüllerini îzahta zorlanılmasına sebep olur. Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi Tarihi, diğer eserlerinde işlediği ortak hususları ihtiva etmesi ve Türk Tarihinin sisler ardındaki arka planını aksettirmesi bakımından yazarın en önemli eseri kabul edilir.