12 Eylül 1980 darbesinin sözde “Atatürkçü” generalleri, yeterli din hizmeti verilemediğinden, şeriatçı tarikatların, cemaatlerin eline düştüğüne inandıkları Avrupa’daki Türklere, Diyanet İşlerinin “memur” imamlarını göndermek ister ama döviz yoktur! Gizli bir anlaşmayla, imam maaşlarının, Suudi Arabistan’ın, yine şeriatçı Rabıtatül Alemül İslam (Dünya İslam Birliği) örgütünce “karşılıksız” ödenmesi sağlanır! Gizli kararname, hepsi de Atatürkçülük iddiasındaki devlet başkanı general Kenan Evren, başbakan amiral Bülend Ulusu ve bakanlarca imzalanmıştır. 1980 öncesinde Demirel ve Ecevit hükümetleri de bu yöntemi kullanmıştır. Bu kirli çamaşırları sergilediği için öldürülen Uğur Mumcu, Rabıta’nın sonunda, Meclisi bombalanmış 2016 Türkiye tablosu için 30 yıl önce şöyle uyarmış: “Din ve inanç özgürlüğünün en sağlam güvencesi, laikliktir. Siyasal amaçlı dinsel akımların devlete egemen olmasını önlemek için getirilen bu ilkenin ne kadar önemli ve vazgeçilmez olduğunu, her gün yaşadığımız olaylarla çok daha iyi anlıyoruz.”
Politics & current events