#kısaklasikler #rusklasikleri #evlilik #intihar #vicdanmuhasebesi #psikolojikgerilim
FYODOR MİHAYLOVİÇ DOSTOYEVSKİ, 1821’de Moskova’da doğdu. Petersburg Askerî Mühendislik Okulu’nu bitirdikten kısa bir süre sonra edebiyatla uğraşmak için askerlikten ayrıldı. İlk romanı İnsancıklar (1846), dönemin ünlü eleştirmeni Belinski’den büyük övgü aldı. Hemen ardından İkiz (1846) adlı kısa romanı geldi. Daha sonra art arda Ev Sahibesi (1847), Beyaz Geceler (1848) ve Yufka Yürek’i (1848) yayımlayan Dostoyevski, Netoçka Nezvanova (1849) adlı romanı yayımlandığı sıralar, devlet düzenini yıkmaya çalıştığı gerekçesiyle tutuklandı; ölüm cezası, Sibirya’da dört yıl ağır hapse ve dört yıl askerlik hizmetine çevrildi. Serbest bırakıldıktan ve evlendikten sonra Amcanın Düşü (1859) adlı komik eserini yazdı. Aynı yıl kaleme aldığı Stepançikovo Köyü’nün (1859) ardından kardeşiyle birlikte Vremya adlı bir edebiyat dergisi çıkardı. Aynı dergide tefrika edilen Ölüler Evinden Notlar (1861-1862), Dostoyevski’nin başlangıçtaki başarısını yeniden gündeme getirdi. Yine dergide yayımlanan Ezilenler (1861), eleştirmenlerin tepkilerine hedef olmasına karşın okurlarca beğenildi. 1862 yazında çıktığı bir Avrupa gezisi, beraberinde Yaz İzlenimleri Üzerine Kış Notları (1863) adlı ünlü makalesini getirdi. Aynı yıl dergisi kapatıldı. Yeniden Avrupa’ya gitti. Tek umudu, artık tutkunu haline geldiği kumardı. Ama tüm parasını rulette yitirdikten sonra güçlükle Rusya’ya döndü. Kardeşiyle Epoha adlı yeni bir dergi çıkardı ve derginin ilk sayısında Yeraltından Notlar (1864) romanı tefrika edilmeye başladı. Hayatında bir talihsizlik dizisi başladı, karısını ve kardeşini kaybettikten sonra dergi kapandı. Alacaklılarının tehditleri üzerine, bir yayıncıdan aldığı borçla Avrupa’ya kaçtı. Suç ve Ceza’yı (1866) yazmaya başladı ve onun için aldığı avansla Rusya’ya döndü. Önce Kumarbaz (1866) adlı romanını yayımladı. Aynı yıl tamamladığı Suç ve Ceza, eleştirmenleri ve okurları hemen büyüledi. 1867’de asistanı Anna Snitkina’yla evlenerek yeniden yurtdışına çıktı; dört yıl Rusya’dan uzak kaldı. Alçaltıcı bir yoksulluk içinde geçen bu dönem boyunca ülkeden ülkeye dolaştı. Bütün bu güçlüklere, sara nöbetlerine, vazgeçemediği kumar tutkusuna rağmen, ilk çocuklarının trajik ölümüne de katlanan genç karısı, bağlılığını bir an yitirmeden ona gerçek aşkı tattırdı. Dostoyevski, bu ağır yaşam koşulları altında da sendelemeyerek ikinci başyapıtı Budala’yı (1869) yazdı. Budala’yı, 1870’te Ebedî Koca, 1872’de Ecinniler, 1875’te Delikanlı izledi. Kara