İnsanlar, akıllarıyla kâinatta cereyan eden hâdiselere bakıp, Allah’ı (celle celâluhu) bulsalar bile, yaratılışlarındaki gaye ve hikmeti, nereden gelip, nereye gittiklerini ve ibadetlerinin keyfiyetlerini peygambersiz bilemezler.
İnsan fıtratına ekilen hadsiz istidat çekirdekleriyle, sahip olduğu kabiliyetleri inkişaf ettirip geliştirecek ve onları yaratılış gayelerine yönlendirecek olanlar da ancak peygamberlerdir. Peygamberler olmasaydı, yaratılış ağacının en mükemmel meyvesi olan insan, kâinattaki israfsızlığın zıddına çürümeye mahkûm edilmiş olurdu.”