* İslam dünyasının bu asırda, üzerinde düşünülmesi gereken iki oluşuma tanıklık ettiğini söylemek gerekir. Bu oluşumlardan biri, siyasete ve dinî hâkimiyete olumsuz bakan düşüncedir. Bütün dinler ile özellikle de İslam ile karşı karşıya gelen ve dinî siyasi düşüncenin inzivasını ve dinî inancın oluşturduğu hareketliliği azaltmayı ardında taşıyan bu yeni düşünce, bütün dinleri tehdit etmektedir. İslam dünyasının düşünür ve bilgelerinin, bu düşüncenin karşısında mantıklı bir savunma yapmak için, derin ve ciddi araştırmalar yapıp, dinin aslî inançlarını açıklamaları ve sağlamlaştırmaları zorunludur. Diğer oluşum ise, velayet-i fakihi esas alan düşüncenin siyasi arenada yerini almış olmasıdır. Bu düşünce teorik olarak çok eskilere dayanmakta ve uzun bir geçmişe sahiptir. Ancak bu düşüncenin pratik ve uygulama boyutu, 1979'da İslam Devrimi'nin zafere ulaşmasından sonra başlamıştır.* "İslam'ın Siyasi Teorisi"nin açıklanma zorunluluğu, bu teorinin siyasi düzenler içersindeki yerinin tanıtılması, bu teori hakkındaki şüphelerin, kuşkuların ve fikrî mücadelelerin varlığı ve de dâhilî ve haricî düşmanların velayet-i fakih düzenine karşı çok yönlü saldırıları göz önünde bulundurularak, dinî değerleri ve vahye dayalı öğretileri savunmak amacıyla feraset sahibi, bilge, âlim ve yorulmaz mücahit Ayetullah Muhammed Taki Misbah Yezdî (Allah ömrünü uzun ve daha bereketli kılsın) tarafından, Tahran'da cuma namazları hutbelerinden önce "İslam Siyaset Düşüncesi" hakkında bir dizi konuşmalar yapıldı. Elinizdeki eser, bu konuşmaların düzenlenmiş ve gözden geçirilmiş hâli olup, "Yasama ve Yürütme" adlarıyla iki cilt olarak aziz okuyucuların istifadesine sunulmuştur.