Şimdi sus ve kendini dinle kâri. Dinle ki hâlâ
sesler geliyor içinden. Sussan da susamıyorsun. Durduramıyorsun içinden gelen
bu sesi. İsmine “nefs” diyorlar. Diler misin bu kez biz konuşalım o içimizdeki
nefsle? Aşk diyarına Hüdâyî kapısından girip nefs ile cenk edelim ister misin?
Şimdi
nefsinle konuşacağın bir hikâye anlatacağım sana kâri. Nefsinin konuşacağı bir
hikâye... Sen de ki “hayal,” ben diyeyim ki “muhal, imkânsız.” Lakin şunu bil;
ben inandım ki içimize bunları düşüren dahi nefsimizdir. Bizi durduran ve
kandıran da nefsimizdir. Ve hatta şu anda içinde bir ses varsa ve “Okuma bu
kitabı, bırak” diyorsa sana, inan ki o da nefsinin sesidir.
Hem
her kitap bir kişi için yazılır kâri. Belki de bu kitap yalnızca senin için
yazılmıştır...
[Nesil Yayınları]