Özgün Düşünce Dizisi

· · · · · · · · ·
Latest release: April 5, 2024
Series
11
Books
Üniversiteler Üzerine
Book 1
1.0
·
Fihrist olarak, 2021 yılının ilk günlerinde bu çalışmayı hayata geçirme kararı almış; özgür düşünce platformlarının savunulması ve üniversitelerin öneminin altının çizilmesi yönünde bir tavır belirlemiştik. O tarihlerde, özerk üniversite fikrinin Türkiye’deki son kalesi olan Boğaziçi Üniversitesi “düşmek üzere” idi. Bu yüzeysel ve doğrudan politik heves doğrultusunda çıkarılan iktidar savaşının yanında, özgür düşüncenin merkezi olan özerk üniversite olgusunun binyıllara varan derin bir tarihi ve felsefi zemini olduğu aşikâr. Bu bilinçle konuya yaklaştığımızda, özgür düşünce platformlarının en önemli savunucusu John Stuart Mill’in karşımıza çıkması kaçınılmazdı.

Bu yapıt, John Stuart Mill’in kaleminden çıkan bir mektup ve dudaklarından dökülen uzun bir konuşma metnini içermekte; ünlü İngiliz düşünürün eğitim ve üniversiteler üzerine saptamalarını ve görüşlerini açık bir dille ortaya koymaktadır.

Üyesi olduğu İngiliz Parlamentosu’nun görevlendirdiği Mill, mektupta, vakıf okulları bağlamında İngiliz eğitim sisteminin durumunu ele alır, sorunları gözler önüne serer ve uygun gördüğü çözüm önerilerini sunar. İkinci metin ise, kendisine fahri rektörlük unvanı verilmesi onuruna Saint Andrews’te kültür üzerine yaptığı konuşmadan aktarılmıştır. Bu uzun konuşmada Mill, yer yer İskoç ve İngiliz eğitim sistemlerini karşılaştırırken, genel itibariyle evrensel olarak geçerli sayılabilecek iyi eğitimin ana hatlarını çizer.

Metinlerde dile getirilen konuların günümüz akademik dünyasında ne denli geçerli olduğunu görmek, hem John Stuart Mill’in liberal görüşlerinin evrenselliğinin hem de akademik dünyanın yaşadığı sıkıntıların evrenselliğinin kanıtıdır diyebiliriz.

Fihrist olarak bu değerli çalışmaları Türkçe yazınına kazandırmanın mutluluğu ile, sizlere iyi okumalar dileriz.


Soytarılar, Dolandırıcılar, Yaygaracılar: Yeni Sol Düşünürleri
Book 3·Apr 2022
3.2
·
Yüzyılın en önemli sağcı felsefecisi,

Estetik üzerine kaleme aldığı eserler alanın temel taşı hükmünde;

Analitik felsefe temelli, bilgi ve siyaset felsefesinde çığır açmış bir isim…

Roger Scruton.

Sol’un, daha doğrusu Yeni Sol’un hakimiyetini her düşünsel alanda tahakküm kurarcasına ilan ettiği bir coğrafyada eleştirileri, düzenli ve yöntemli felsefi tutumuyla oldukça önemli bir düşünür…

Bu kitap yüzeysel siyasetin oldukça uzağında, derin felsefi tartışmaların tam da merkezinde bir metin. Yeni Solcu’ların eleştirmekten kaçındığı ve birer idol olarak yaklaştığı, bilimsel metoda önem veren düşünürlerin ise üzerine pek konuşmadığı isimlere; Hobsbawn, Galbraith, Dworkin, Sartre, Foucault, Adorno, Habermas, Althusser, Lacan, Deleuze, Gramsci, Said, Badiou ve Zizek gibi temel figürlere çok temel eleştirilerde bulunan, ders kitabı niteliğinde bir eser.

Eleştirel felsefe okumalarında, sol ve sağ kavramlarının anlamını yitirdiği günümüzde herkesin eline tekrar tekrar dönecek bir klasik…

İtiraf edelim, bu kitap ismi kadar sert ve keskin yargılarla donatılmıştır; yeri gelir başlığı kadar sert ve acımasızdır. Ama “ad hominem” asla değildir. Fransız Yeni Sol’unun “saçmaları”nı irdelerken bile fazlasıyla titizdir. Fakat saçmaya saçma demekten çekinmeyen bir dildedir bu kitap, dolandırıcıya dolandırıcı dediği gibi… Metinler arasında bolca gezmişliğin ve dersine çalışmışlığın özgüveni, aynı zamanda yüksek analitik zekanın doğrudan ve keskin darbeleri vardır bu metinde.

Bir yıllık bir takım çalışmasının sonucunda Türkçeye kazandırdığımız bu eserin verimli bir düşünce pratiği sağlaması dileğiyle… 


Bir Otto Weininger Kritiği: "Evrensel Deha" ya da "Kadın ve Yahudi"
Book 2·Apr 2022
1.0
·
“Onunla [Otto Weininger’le] aynı fikirde olmak gerekli ya da mümkün değildir fakat yüce olan da aynı fikirde olmayışımızın içinden doğar. Harika olan, onun muazzam hatasıdır.”

Ludwig Wittgenstein

Üzerine tartışması, yazması zor bir isim; hele savunması neredeyse imkansız olsa da, şaşkınlık ve hayranlıkla incelenesi bir “anti-kahraman”: Otto Weininger…

2. Dünya Savaşı sonrası ismi felsefi yazından silinen, düşüncesi ve metinleri aforoza tabi tutulmuş bir anti-semitist Yahudi… 1903 yılında Goethe’nin evinde intihar etmesinin ardından fikirleri öylesine büyük bir ilgi görmüştür ki her felsefe ortamında onun temel tezleri tartışılır olmuştur. ’45 sonrası Weininger’in tarih sahnesinden bir çırpıda silinmesi bu yüzden çok şaşırtıcıdır; adı dahi anılmamaktadır artık: Diğer bir deyişle, günümüz dünyasının ne denli tahammülsüz ve yobaz olmaya meyilli olduğunun kanıtıdır “Otto Weininger Vakası”.

Evrensel Deha fikrine olan tutkulu “iman”ı ve bilinç üzerine temellendirdiği kuramı üzerinden kadınlığı ve Yahudiliği aşağıda gören Weininger, düşüncesinin ana fikri üzerinden olmasa bile, düşünce biçimi olarak dönemin en büyük felsefecilerinin ilgisini çekmiştir.

Hamza Celâleddin’in bu edebi ve bir o kadar kışkırtıcı eleştirel denemesi, zihin pratiği sağlayacak ve her türden okuyucuya seslenecek kimliktedir. Karakterin iç dünyasına girebileceğimiz ve bir o kadar da düşüncelerine vâkıf olabileceğimiz bu eser eşliğinde felsefenin vaat ettiği o sorular ve sorgulamalar diyarına uğrayacağımız kesindir.

Fihrist mührüyle, kısa ve öz nitelikte, kıymetli bir kitap hayata getirmenin mutluluğuyla…


Auguste Comte ve Pozitivizm
Book 4·Apr 2022
3.0
·
Çağının göz bebeği olarak birçok düşünürün zihninde güçlü bir yer edinmiş, şimdilerde ise her akademik metinde eleştiri oklarının hedefi olan felsefi akım, Pozitivizm

ve onun en önemli kurucularından, Auguste Comte.

John Stuart Mill’in önemli analizleri eşliğinde, pozitivizme dair “açıklayıcı” bir metin duruyor karşınızda. Elbet böylesi önemli bir felsefecinin kaleminden çıkan bu metin, konuya derin bir bakış açısı sunuyor. Dönemi itibarıyla fazlasıyla gündemde olan bu konu üzerine yazılmış, bu denli kapsayıcı ve objektif sayılabilecek ilk eserdir diyebiliriz. Hatta, söylemek gerekir ki, pozitivizmin sağlam temellere oturmasında John Stuart Mill gibi ünü daha hayatta iken sınırlar aşmış bir felsefeci tarafından incelemeye tutulup, tutkulu bir idealist olan Comte’un aksine, nesnel bir tutum ile okuyucuya sunulmasının önemi büyüktür. Dolayısıyla bu kitabın pozitivizmin kendi tarihinde önemli bir yeri vardır diyebiliriz.

Günümüzün entelektüel kolaycılıklarından biri, pozitivist tutumu keyfince eleştirmektir. Elbet 19. yüzyıldan bu yana konu üzerinden çok sular akmış ve bilimsel düşünce, “bilimadamı”nın kendi doğasını fazlasıyla sorgular bir boyuta ulaşmıştır. Bu kitabı Fihrist olarak biz, kolaycılığa kaçmadan, bilim tarihinin en önemli akımını nesnel bir çerçevede değerlendirme niyetiyle siz değerli okuyucularımıza sunmak istedik.

Bilimin bu tutkulu hizmetçilerinin ve peygamberane dilleriyle önde gidenlerinin arzusu, en temelde bilme arzusuydu. Bildiklerini “zannetme” konusunda biraz fazla özgüvenliydiler, evet; fakat günümüz göreceliliğinde ve hakikatin varlığını reddeden nihilizminin içinde, bu bilme arzusunun kimlik bulmuş haline tekrar dönmek ve sorgulayıcı bir tutumla incelemek gerektiğini düşünüyoruz. Bu, zamansız eser de tam olarak bu sorgulamayı yapabilmemize olanak sağlayabilirse, ne mutlu…


Pozitif Ayrımcılık
Book 5·Jun 2022
0.0
·
Dünya Genelinde Pozitif Ayrımcılık:

Hindistan, Malezya, Sri Lanka, Nijerya ve ABD örnekleri üzerinden kapsamlı bir analiz 

Sosyal politikalar alanında yaptığı araştırmalar ile ABD’nin en önemli liberteryen düşünürlerinden biri...

Sosyal bilimlerin bilimsel verilere ve olgulara sadık devi...

Rapor ve istatistikleri, ideolojik bağnazlıklara kurban giden alanlarda akademinin yüzüne vurmaktan çekinmeyen bir isim;

Avrupa ve Amerika’da sol liberal baskının zirve yaptığı günümüzde ismi tekrar gündeme gelen, kitapları tekrar tekrar basıma giden Thomas Sowell!

Ve pozitif ayrımcılık üzerine yazılmış en kapsamlı eserlerin başında gelen Dünya Genelinde Pozitif Ayrımcılık kitabı, yoğun bir çeviri çabasının ardından siz değerli okuyucularımızın ve araştırmacılarımızın karşısında...

Doksan yaşındaki bu zihni pak, zekâsı daima parlak siyahi dev, aslında hep buralardaydı. 70’lerde, 80’lerde, 90’larda söylediklerini söylüyor, verileri en yalın ve net bir şekilde açıklıyordu. Fakat akademinin sol yanlılığı siyasetteki popülizm dalgası ile birleşince, devletin aktif olarak politika üretmesinin verimsizliğini ve pozitif ayrımcılık uygulamalarının verimden ziyade sorun ürettiğini dile getirmesinin bir anlamı kalmıyordu.

Ta ki, 2010 sonrası politik doğruculuk ve ideolojik bağnazlıktan yorulmuş özgür düşüncenin savunusunu yapan kişiler ve kuruluşlar, onu tekrardan keşfedene kadar...

Elbet zekâsı hep takdirle karşılanıyordu fakat an itibariyla Thomas Sowell ismi bir kült olmuş durumda.

Pozitif ayrımcılık uygulamaları üzerine eğilen, bu konuyu teorik ve pratik karşılıklarıyla derinlemesine inceleyen belki de ilk ve en önemli Türkçe eseri hayata geçirmenin mutluluğuyla... 

İngiltere Mektupları
Book 6
0.0
·
Voltaire’in en önemli düşünsel eseri,

İngiltere’nin Akıl Çağı’nı yalın bir dille Fransa’ya taşıyan ve Fransız Aydınlanması’nı ateşleyen “İngiltere Mektupları” Özverili bir çalışmayla, Türkçede ilk kez sizlerle!

Müthiş bir mektup yazarı olan Voltaire’in ömrü boyunca 20 binden fazla mektup yazdığı söylenir. Çokça yazdığı mektuplar aracılığıyla güçlü bir sosyal ağ inşa ettiği gibi, öğreticilik görevini de üstlenmiştir. Bu öğretmen yönü ve sosyal yapısı ile Voltaire Fransız halkının hocası ve Fransız Aydınlanması’nın babası sayılır.

İngiltere Mektupları, 1726 ile 1729 yılları arasında İngiltere’de sürgünde olan Voltaire’in deneyimlerini içeren 24 önemli makaleden oluşur. Dolayısıyla, aslında bu mektuplar “açıklayıcı” bir dille yazılmış İngiliz Akıl Çağı tanıtımı kıvamındadırlar. Her zamanki Voltaire alaycılığı, ya da hicvi, metinlerin içindedir ve bu açıklayıcı makaleler daima bir karşılaştırma ile Fransız okulunun önemli isimlerini eleştirir ya da destekler. Evet, Voltaire hep bir öğreticidir; ama her şeyden önce bir asidir. Köhneleşmiş Katolik kilisesinin çok sert bir muhalifidir; aynı şekilde köhneleşmiş Fransız kraliyetinin ve kurumlarının azılı eleştirmenidir… Dolayısıyla, bu metinler onu dışarıdan ülkesini eleştiren ve “doğru”yu gösteren sürgün entelektüel olarak okuyucusuna sunar.

…ve sonrası bellidir, Aydınlanmanın her entelektüeli, birer Voltaire talebesidir…

Toplu olarak ilk 1733 yılında İngilizcede “Letters on the English” ismiyle, sonraki yıl “Lettres philosophiques sur les Anglais” başlığıyla Fransızca olarak son haliyle basılır; elbet o dönem Fransa’sında yasaklarla boğuşur. “Letters Concerning the English Nation” veya “Lettres philosophiques” isimleri de yaygın olarak kullanılır. Biz Türkçede “İngiltere Mektupları” ismiyle anılmasını sağlıklı bulduk.

Çok kısa mektup çevirileri ya da özetleri dışında hiç Türkçeye çevrilmemiş bu eseri, Fihrist olarak İngilizce ve Fransızca karşılaştırmalı bir şekilde çevirerek sizlere sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz.

alkan.


Woke A.Ş.
Book 7·Dec 2022
4.0
·
2021 ve 2022 yılları boyunca çoksatan listelerinin zirvesinde kalmış, samimi ve dopdolu bir düşünce eseri. Günümüz politika, ekonomi ve iş dünyasının iç yüzünü tanımaya dair önemli bir başyapıt.

"Woke A.Ş."; SJW, woke’luk, kimlik ideolojileri, Feminizm, LGBTİ ve bunlarla birlikte gelen yüzlerce aktivist dozu yüksek politik kavram üzerinden düzenlenen ikiyüzlülüğü önümüze sunuyor.

Vivek Ramaswamy, kendi sınıfına ihanet eden, içeriden biri! Milyar dolarlık girişimler kurdu, CEO olarak bir biyoteknoloji şirketini yönetti, daha 20’lerinde bir serbest yatırım fonu ortağı oldu, Harvard’da bir bilim insanı ve Yale’de bir avukat olarak eğitim gördü ve Ohio’da küçük bir kasabada yaşayan Hint göçmeni bir ailenin evladı olarak yetişip bugünlere geldi. Şimdiyse bizi yüzyılımızı tanımlayan dolandırıcılığı açığa çıkarmak için şirketlerin yönetim toplantılarının ve beş yıldızlı konferansların arka odasına, Ivy Leauge üniversite sınıflarının ve o çok gizli kâr amacı gütmeyen kuruluşlarının içine götürüyor.

Modern woke endüstri kompleksi, bizi kimliklere bölüyor. Ahlakı tüketim kültürüyle karıştırarak, büyük şirket elitleri, gerçekte kim olduğumuza dair güvensizliğimize saldırıyor. Biz modern dünya içinde anlam arayışıyla çırpınırken, onlar bize ucuz toplumsal davalar ve yüzeysel kimlikleri pazarlıyorlar.

Ömer Alkan’ın detaylı bir woke kültürü -kimlik ideolojileri- panoraması niteliğinde önsözüyle birlikte sunduğumuz bu kitabın, Türkçede önemli bir literatür boşluğunu dolduracağını umuyoruz.

Fihrist olarak, editör ve çevirmenlerimizin özverili çalışmasının sonucu ortaya çıkan Woke A.Ş.’nin, tüm okuyuculara, entelektüel kültür ortamına ve her şeyden önce nitelikli üretimin bekçisi olan, çalışkan ve zihni açık bireylere yararlı olabilmesi dileğiyle...

Sözde Adam: Erkek Kılığındaki Bir Yılım
Book 9·Sep 2023
5.0
·
“Yılın en çok tartışılan kitabı!”

The New York Times Çoksatan

Los Angeles Times feminist köşe yazarı Norah Vincent, kılık değiştirmeye karar verir: Pek çoklarınca “ağzında altın kaşıkla doğduğu” düşünülen erkeklerin yaşamını ve gizli saklı iç dünyalarını merak eden Vincent, on sekiz ay erkek olarak yaşayarak bütün bu gizemi çözmeyi aklına koymuştur.

Erkeklerin ve erkek olmanın gizemini çözmek üzere bowling salonuna, striptiz kulübüne, kadınlarla flörtleşmeye, manastıra ve iş dünyasına, hatta terapi odasına, erkek kılığında “Ned” olarak gider. Vincent, erkeklerin duygusal, cinsel, iş ve aşk yaşamlarını bu kitapta dile getirir, deneyimlerini cesurca ve dürüstçe; muzip bir dille sözcüklere döker. Fakat bu ağır deneyim onu çözemediği büyük bir depresyonun içine atacaktır. Düşüncesinin değişmesi, girdiği çift kimlik mücadelesi ve zorlu erkeklik deneyimleri onda kalıcı hasar bırakmıştır.

2022 yılında ötenazi yöntemiyle aramızdan ayrılan Norah Vincent’ın gerçek anlamıyla hayatını adadığı çalışması Sözde Adam, tekrardan tüm dünyanın gündeminde...

“Norah Vincent akademi, siyaset ve medyada hâkim olan varsayımlara meydan okuyan ve gerçek bir Avrupalı gibi özgür düşünen bağımsız bir gazeteci. Eserlerinde her daim cesur bir şüphecilik ve müthiş bir enerji var. Pragmatik, aydınlanmış bir feminizmin de tipik bir örneği kendisi.” – Camille Paglia

“Post feminist dünyada bir erkek olmanın nasıl bir şey olduğuna dair böylesine sivri ve eğlenceli bir analizin bir kadın tarafından yapılmış olması bize çok şey anlatıyor.” – Mother Jones

Toplumsal Cinsiyetin Sonu: Toplumdaki Cinsiyet ve Kimlik Efsanelerini Çürütmek
Book 10·Sep 2023
5.0
·
Cinsiyet, toplumsal bir kurgu mu?

Kadın ve erkek beyinleri biyolojik olarak aynı mı?

Toplumsal cinsiyet (gender) ve hatta biyolojik cinsiyet (sex) bir spektrum mu?

Transseksüellik, trans çocuklar, cinsiyetsiz ebeveynlik, cinsiyet hoşnutsuzlukları, son zamanlarda ortaya çıkan sınırsız sayıda cinsiyet kimliği...

Şüphesiz “cinsiyet”, günümüzün en tartışmalı konusu!

Cinsiyet adına birçok efsane, arkadaş grupları arasında, medyada ve hatta akademide kulağımıza çarpıyor; dahası, bu efsaneler artık bize dayatılıyor. Reddetmenin dahi yaptırımları olduğu bir noktada, doğru bilgi hepimiz için gereksinim. Peki bilim, cinsiyet konusunda neler söylüyor?

Evet, seksolog ve sinirbilimci Dr. Debra Soh, ideolojilerin ve aktivizmin hüküm sürdüğü bu alanda seksoloji, psikoloji, biyoloji, kısacası; bilimsel araştırmalar ve veriler ışığında konuşma cesaretini gösteriyor. Ortaya tartışması bol ve linç kampanyalarıyla ünlü bir çoksatan kitap çıkıyor!

“Biyolojik cinsiyet ve toplumsal cinsiyet her zaman merak uyandıran konulardır ve Toplumsal Cinsiyetin Sonu kesinlikle hayal kırıklığına uğratmıyor. Debra Soh, kadın ve erkeğin güncel bilimi ve politikasını net bir şekilde açıklıyor. Ayrıca, eşitlik için tek yolun biyoloji, dil ve sağduyuyu çorba etmek ve aynı fikirde olmayan herkesi korkutmaktan geçtiği düşüncesine korkusuzca karşı çıkıyor.”

-Steven Pinker

 

“Şiddetle tavsiye edilir. Bu direnişi desteklememiz gerekiyor.”

-Richard Dawkins