Ebru Pektaş, Kadın Kurtuluş Hareketi’nde bu gibi soruların ışığında, kadınların ezilmişliği ve baskının nedenleri hakkında süren uçsuz bucaksız kuramsal arayışların dışına çıkarak “kurtuluş fikri”ni dünyevi ve gündelik olanla, somut ve yaşamsal konularla ilişkilendiriyor. Kadın ütopyalarından burjuva devrimlerine, Komün deneyiminden “reel sosyalizm” pratiklerine ve nihayet günümüzün komünalist reçetelerine uzanan bir hatta “kadının devrime hükmetmesi”nin yollarını araştırıyor.
“Bu kitapta temel tez olarak ‘hâlâ’, kadının kurtuluşunun ön koşulunun sosyalizm olduğunu savunuyorum. Ancak bu ön koşulun, kadın mücadelesine içerilmesi gereken bir ‘iktidar perspektifi’ ile birlikte düşünülmesi zorunludur. Zira sosyalizm ön koşulunu, tüm mahiyeti ile gerçek kılacak şey, ‘kadının devrime hükmetmesi’dir.”