Arilarla gelen sağlık “apiterapi”

·
· Tudás Alapítvány
Ebook
104
Pages

About this ebook

Apiterapi, arı ürünlerinin bir ya da birden fazla hastalığın önlenmesi ya da iyileştirilmesi amacıyla kullanılması şeklinde tanımlanabilir. İnsanların bir veya daha fazla hastalık durumunu; kontrol altına almak, sağlığını korumak, hastalıklarını önlemek, iyileştirmek ve iyileşmeyi devamlı hale getirmek amacıyla arı ürünlerinin (bal, polen, arı sütü, propolis, arı zehiri, balmumu) bir araya getirilmesiyle uygulanan destek ya da tedavi yöntemidir. Apiterapi dünyada eski çağlara kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. Apiterapi Dünya’da birçok hastalık için yaklaşık 3000 yıldır uygulanan tedavi yöntemidir. Özellikle Japonya gibi Uzakdoğu ülkeleri başta olma üzere bugün birçok ülkede apiterapi hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Son yıllarda hastalıkları arı ürünleri ile tedavi eden apiterapi merkezleri hızla artmaya başlamıştır. Son yıllarda gerçekleştirilen önemli bilimsel araştırmalar toplumların dikkatini bu konu üzerine çekmekte ve özellikle Uzakdoğu ülkelerinde başlayan ve dünyada hızla gelişen arı ürünleri ile tedavi yöntemleri hızla yaygınlaşmaktadır. “Arı ürünleriyle tedavi” (Latince apis kelimesinden gelmektedir) bal arıları tarafından yapılan bu ürünlerin sağlıkta kullanımı olarakta bilinir. Bal arısı ürünleri bal, polen, bal mumu, arı tutkalı, arı sütü ve arı zehirini içermektedir. Bu ürünleri tıpta kullanıldığı bazı durumlar şunlardır: Multipl skleroz, artrit, açık yaralar, ağrı, gut, zona, kanser, ülser, yanıklar, tendonit ve enfeksiyonlar. Aristo ve Hipokrat gibi önemli filozof hekimler arıları uzun süre incelemiş ve işlevlerinden etkilenmişlerdir. Sağlık alanında uzun süreli bal kullanımı (ilk olarak MÖ 2500’de görülmüştür ve günümüzde hala devam etmektedir) yaraların ve deri yanıklarının tedavisinde olmuştur. Antik Mısırlılar balı çok farklı karışımlarda kullanmışlardır. Zamanın kaynaklarından birinde balın doğrudan vücudun etkilenmiş kısmına sürüldüğüne ve bir sargı beziyle sarıldığına dair bilgi ve yönlendirmeler mevcuttur. Bu durum; açık yaralar, kesikler, yanıklar veya ülser için kullanılmış ve balın, daha ileri derecede bir enfeksiyonu önlemede bir engel oluşturduğu için yaranın kurumasına ve hızlı ve iyi bir şekilde iyileşmesine yardımcı olduğuna işaret edilmiştir. Ayrıca, yaraya bal uygulamasının asgari yara izi bıraktığı da vurgulanmıştır. Doğal bir besin olan bal; bitkilerin çiçeklerinde bulunan balözünün (nektar) veya bitkiler üzerinde yaşayan bazı böceklerin salgıladığı tatlı maddelerin bal arısı tarafından toplanıp, vücutlarında değişikliğe uğratıldıktan sonra, petek gözlerine doldurulması ve buralarda olgunlaşması sonucunda oluşan tatlı bir besin maddesidir. Balın bileşimi, rengi ve lezzeti arıların topladıkları bal özüne yani nektara göre değişir. Bal genel olarak su, glikoz ve früktoz (meyve şekeri) birleşiminden oluşur. Bunların yanısıra bileşiminde sakkaroz gibi şekerler, enzimler, sodyum, bakır, çinko, magnezyum gibi birçok temel element, C ve B vitaminleri, protein ve aminoasitlerde bulunur. Protein ve aminoasitler açısından oldukça zengin bir besin olan bal, hiç yağ içermemektedir. Bu nedenle, diyetlerinde hiç yağ bulundurmaması gereken hastalar tarafından rahatlıkla tüketilebilmektedir.

Bal, kan şekeri düzeyini yükseltmek için en uygun besin maddesidir. İçerdiği glukoz ve fruktoz basit şekerler olup, sindirim sırasında parçalanmadan kana karışmakta, dolayısıyla kan şekerini çabuk yükseltmektedir. Bu da balın çok iyi bir enerji kaynağı olarak kullanılabileceğini göstermektedir. Koyu renk ballar, açık renk ballara göre daha fazla mineral madde içermektedir. Dolayısıyla kansızlık (anemi) sorunu olan kişilerin bu tip balları (çam, kestane, püren v.b.) tüketmesi önerilmektedir. Yapılan araştırmalar, düzenli olarak bu balların tüketilmesinin kandaki hemoglobin düzeyini yükselttiğini ortaya koymaktadır. Balın yapısındaki enzimler nedeniyle mikropları öldürücü (antiseptik) özellik taşıdığı saptanmış ve yapılan araştırmalar sonucunda ağız, boğaz ve bronş enfeksiyonları ile mide ülseri tedavisinde iyileştirici etkisi olduğu ortaya çıkmıştır. Bunun yanısıra balın, yorgunluk giderici özellik taşıdığı, sinirleri teskin edici nitelikte olduğu da belirtilmektedir. Bütün bunlara ek olarak, bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve nekahat dönemindeki hastaların çabuk toparlanmasına yardımcı olduğuda belirlenmiştir.

Rate this ebook

Tell us what you think.

Reading information

Smartphones and tablets
Install the Google Play Books app for Android and iPad/iPhone. It syncs automatically with your account and allows you to read online or offline wherever you are.
Laptops and computers
You can listen to audiobooks purchased on Google Play using your computer's web browser.
eReaders and other devices
To read on e-ink devices like Kobo eReaders, you'll need to download a file and transfer it to your device. Follow the detailed Help Center instructions to transfer the files to supported eReaders.