Mehmed Zahid Kotku rahmetullâhi aleyhsade, yalın, mütevazi, iddiasız... yaşayış ve duruşuna rağmen, ülkemiz irfan, siyaset ve sosyal hayatında derin tesirler, kalıcı izler bırakmıştır.
Bu eser, halefi Merhum Mahmud Esad Coşan Hocaefendi’nin onun hakkında çeşitli vesilelerle, farklı zaman ve mekânlarda yazdığı yazı ve yaptığı konuşmalardan oluşmaktadır. Merhum Mahmud Esad Coşan Hocaefendi selefi, hocası ve mürşidi Mehmed Zahid Kotku rahmetullâhi aleyh’i kendine has üslubuyla, birinci ağızdan anlatır, o ve onun gibilerinin anılmasının, hâtıralarının yâd edilmesinin sebeplerini şöyle izah eder:
“Bunların söylenmesi, salih kullar anıldığı zaman rahmet-i İlâhiye indiği için; o mübareklerin kadr ü kıymeti daha iyi anlaşıldığı için; dinleyenlerde onlar gibi Allah’ın sevgili kulu olmaya rağbet uyandırdığı için; tarikat ve tasavvuf münkirlerinin haksızlıkları da bu münasebetle iyice ortaya çıktığı için… pek faydalı ve zaruridir. “İslâm toplumunun en yüce, en şereşi, en üstün tabakası ilmiyle âmil, takva ehli, rabbânî alimlerdir; sâdât-ı kirâm, meşâyıh-ı ızâm, evliyâ-ı fihâmlarımızdır. O hakiki alimler idarecilerin ve halkların yol göstericileri, rehberleri, mürşitleri, kandilleri, fenerleri, aydınlatıcılarıdırlar.”
Merhum Hocaefendi tasavvufu “İslâm dininin özü, aslı, gerçek anlamı, hayatın gayesi olan insan-ı kâmil olmanın yolu ve yöntemi; gerçek mutluluğun ilâhî yolu, dâreyn saadetinin anahtarı” olarak niteler. Mehmed Zahid Kotku rahmetullâhi aleyh de “bu konunun en önde gelen güzide isimlerinden biri”dir. Hocaefendi, Mehmed Zahid Kotku rahmetullâhi aleyh’i şöyle vasıflandırır: “Evliyânın güzeli, hûbu, hoşu idi. Nur yüzlü, gül yanaklı, levent boylu, tatlı huylu idi; tasavvufun ummanı, gönüllerin sultânı idi; mârifet ve hakikat hazinesi ve keramet ehli idi. Makbûl-i ins ü cân ve mahbûb-ı cihân idi.”
Eserde yer alan konuşmaların her biri farklı ortamlarda ve farklı zaman dilimlerinde yapılmıştır. Genel üslup korunarak mümkün olduğu nispette yazı diline aktarılmaya çalışılmıştır. Konuşmalar içerisinde yer yer tekrara düşüldüğü, aynı örnekler üzerinden izahlar yapıldığı olmuştur. Kimi yerlerdeki bu tekrarlar kaldırıldığında genel anlam bütünlüğü bozulacağından aslına müdahale edilmemiştir.
Bu eserle Mehmed Zahid Kotku rahmetullâhi aleyh’i daha yakından tanıyıp onun feyizli âleminde seyrine doyulmaz bir gezintiye çıkarken, Merhum Mahmud Esad Coşan Hocaefendi’nin İslâm’a, insana ve tasavvufa bakışına dair de ipuçları yakalayacaksınız...
Mahmud Es'ad Coşan, Miladi 14 Nisan 1938 / Hicri 13 Safer 1357 tarihinde Çanakkale’ye bağlı Ayvacık ilçesinin Ahmetçe köyünde dünyaya geldi. Babası Halil Necati Efendi, annesi Şadiye Hanım’dır. Babası ile annesi üçüncü kuşakta aynı kökte birleşmektedir. Hz. Hüseyin Efendimiz’in soyundan olan dedeleri Buhara’dan gelip Çanakkale’ye yerleşmişlerdir.
Hafız Halil Necati Efendi 1942 yılında çocuklarının tahsili için İstanbul’a göç etti. M. Es'ad Coşan Hocaefendi ilk öğrenimini Eminönü Vezneciler İlkokulu’nda 1950 yılında tamamladı. Bu arada babası vasıtasıyla dönemin âlim ve ariflerinden Serezli Hasib Efendi ve Abdülaziz Bekkine Efendilerle tanıştı, sohbet meclislerine devam etti.
Vefa Lisesi orta kısmından 1953, aynı okulun lise kısmının fen kolundan ise 1956 yılında mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arap-Fars Filolojisi bölümünü 1960 yılında bitirdi. Arap Dili ve Edebiyatı, Fars Dili ve Edebiyatı, Ortaçağ Tarihi ve Türk-İslâm Sanatı sertifikaları aldı. Fakülte son sınıfta iken dönemin önde gelen manevi şahsiyetlerinden, ilim, fikir ve gönül önderi Mehmed Zâhid Kotku Hocaefendi'nin damadı oldu; küçük kızı Muhterem Hanımefendi ile evlendi.
Fakülteden mezuniyetini müteakip girdiği imtihanı başarıyla vererek Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Klasik-Dînî Türkçe Metinler Kürsüsü asistanlığını kazandı ve bu suretle akademik hayata ilk adımını attı. 1965 yılında "Hatiboğlu Muhammed ve Eserleri" adlı çalışmasıyla ilâhiyat doktoru unvanını aldı. 1971-1972 yıllarında yedek subay olarak askerlik hizmetini yaptı. 1972 yılında "Hacı Bektaş-ı Velî ve Makâlât" adlı tezi ile doçent unvanını aldı. 1973 yılında aynı fakültenin Türk-İslâm Edebiyatı Kürsüsü öğretim üyeliğine, bir yıl sonra da aynı kürsünün başkanlığına atandı. Emekli olduğu 1987 yılına kadar adı geçen kürsünün Anabilim dalı başkanlığını yürüttü. 1982 yılında "Matbaacı İbrâhim-i Müteferrika ve Risâle-i İslâmiyye" adlı takdim teziyle profesör unvanını aldı.
Millî Eğitim Bakanlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı bünyesinde kurulan çeşitli komisyonlarda üye olarak çalıştı. Aynı zamanda Almanya, Avusturya, Irak, İran, Libya, Ürdün, Suudi Arabistan ve İran gibi ülkelerde uluslararası toplantı ve konferanslara katıldı, araştırma ve incelemelerde bulundu.
M. Es'ad Coşan Hocaefendi 1980 yılında vefat eden hocası ve kayınpederi Mehmed Zahid Kotku Efendi’nin kendisine devrettiği tebliğ ve irşad görevini daha aktif yerine getirebilmek için 1987 yılında kendi isteğiyle öğretim üyeliğinden emekliye ayrıldı.
Türkiye’nin muhtelif bölgelerinde hadis ve fıkıh entstitüleri kurdu. Eğitim, sağlık, basın-yayın, ilim-sanat, yardımlaşma, çevre ve kültür alanlarında faaliyet gösteren bir çok müessesenin kuruluşuna öncülük etti, sahasında ilk örneklerini ortaya koydu ve bu alanlarda hizmet üretmeleri için dostlarını ve takipçilerini teşvik etti. Çok sayıda kitap ve makale kaleme aldı. Sohbet ve faaliyetlerine gösterilen ilgiden dolayı hizmet sınırlarını genişletti ve bu gaye ile dünyanın birçok ülkesine seyahatlerde bulundu. Avrupa, ABD, Orta Asya ve Avustralya’ya defalarca giderek eğitim programlarına katıldı.
Milâdî 4 Şubat 2001, Hicrî 10 Zil’kade 1421 tarihinde Avustralya’da, cami açılışı için yaptığı bir seyahat esnasında henüz nedeni anlaşılamamış çarpışma sonucu elim bir trafik kazasında vefat etti. İstanbul’a getirilen naaşı Eyüp Sultan Mezarlığı’na defnedildi.
Her kesimden insanın severek istifade ettiği sohbetleri AKRA üzerinden sesli ve http://MECmerkezi.org üzerinden görüntülü olarak yayınlanmaya devam etmektedir.
Ayrıntılı bilgi için tıklayınız: http://www.esadcosan.com